Japonya, tarih boyunca büyük depremlerin yaşadı ve bu felaketler, ülkenin yapı güvenliği ve afet yönetimi konusundaki stratejilerini köklü bir şekilde değiştirmesine neden oldu.
Büyük Kanto Depremi (1923), Tokyo ve çevresindeki bölgelerde büyük bir yıkıma yol açtı. 7.9 büyüklüğündeki bu deprem, yaklaşık 140.000 kişinin ölümüne ve 1 milyondan fazla kişinin evsiz kalmasına neden oldu. Bu trajedi, Japonya’nın yapı standartlarını gözden geçirmesi gerektiğinin farkına varmasına yol açtı.
Kobe Depremi (1995), Japonya’nın yapı güvenliği konusundaki eksikliklerini bir kez daha gündeme getirdi. 6.9 büyüklüğündeki bu deprem, Kobe şehri ve çevresindeki bölgelerde büyük hasara yol açtı. Yaklaşık 6.400 kişi hayatını kaybetti ve 300.000’den fazla kişi evsiz kaldı. Bu olay, Japonya’da bina yönetmeliklerinin acil olarak yeniden gözden geçirilmesini sağladı.
Töhoku Depremi ve Tsunami (2011), Japonya’nın kuzeydoğusunda meydana geldi ve yaklaşık 16.000 kişinin ölümüne neden oldu. Ayrıca, Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde yaşanan nükleer kazalar, uluslararası düzeyde endişe yarattı. Bu felaket, Japonya’nın deprem ve tsunamiyi önceden tespit etme stratejilerini yeniden değerlendirmesine neden oldu.
Bu büyük felaketlerin ardından Japonya, depremlerden kaynaklanabilecek can kayıplarını önlemek ve mevcut yapıların depreme dayanıklılığını artırmak için kapsamlı stratejiler geliştirdi. Bu stratejiler aşağıdaki ana başlıklar altında toplanabilir:
- Mevcut Yapıların Güçlendirilmesi
- Depreme Dayanıklı Olmayan Binaların Yıkılması
- Yeni Binaların Katı Standartlara Göre İnşa Edilmesi
- Toplumsal Bilinçlendirme ve Eğitim
Bu stratejiler sayesinde, Japonya’da depreme dayanıklı olmayan yapıların büyük bir kısmı güçlendirildi. Bu da Japonya’yı, deprem riskine karşı en hazırlıklı ülkelerden biri haline getirdi. Türkiye’nin de benzer bir yaklaşım benimseyerek, yapı stokunu güçlendirmesi ve depreme dayanıklılığı artırması, ülkenin afetlere karşı daha güvenli bir geleceğe adım atmasını sağlayabilir.
- Mevcut Yapıların Güçlendirilmesi
Japonya’daki Büyük Kanto (1923) ve Kobe (1995) depremlerinin ardından, özellikle 1981 öncesi inşa edilen binalar için kapsamlı güçlendirme programları hayata geçirildi. Bina sahiplerine sağlanan teşvikler ve yasal düzenlemeler sayesinde kolon, kiriş ve zemin güçlendirme uygulamalarıyla birçok yapı depreme daha dayanıklı hale getirildi.
Zorunlu Güçlendirme Kanunları (1981): 1981’de bina yönetmeliklerinde yapılan büyük değişikliklerle, eski binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi için yasal düzenlemeler yapıldı. Bina sahiplerine güçlendirme zorunluluğu getirildi.
Finansal Destek: Hükûmet, bina sahiplerine mali teşvikler, düşük faizli krediler ve sübvansiyonlar sunarak güçlendirme çalışmalarını hızlandırdı. Okullar, hastaneler ve kamu binaları gibi yüksek riskli yapıların bu desteklerden öncelikli olarak faydalanması sağlandı.
Ülkemizde de benzer bir yaklaşım benimsemek, mevcut binalarımızı daha güvenli bir geleceğe hazırlamak adına atılacak en önemli adımlardan biridir.
- Depreme Dayanıklı Olmayan Binaların Yıkılması
Kobe Depremi’nden sonra Japonya, depreme dayanıklılık testlerini geçemeyen binaları yıkma ve yerine yüksek deprem standartlarına uygun yeni binalar inşa etme stratejisini benimsedi. Bazı binalar için güçlendirme teknik veya ekonomik açıdan mümkün değildi. Bu nedenle kentsel dönüşüm projeleriyle eski yapı stokunun büyük bölümü yenilendi.
Riskli Binaların Yıkımı: Deprem dayanıklılığı testlerinden geçemeyen veya ekonomik olarak güçlendirilmesi mümkün olmayan binaların yıkımı teşvik edildi. Yerel yönetimler, bu süreci kolaylaştırmak için çeşitli yasal düzenlemeler yaptı.
Kentsel Dönüşüm Programları: Özellikle büyük şehirlerde, eski ve riskli binaların yıkılarak yerine modern ve depreme dayanıklı binaların inşa edilmesini hedefleyen kentsel dönüşüm projeleri başlatıldı. Bu sayede yapılar hem modernize edildi hem de deprem güvenliği artırıldı.
Türkiye’de de yüksek riskli yapıların tespit edilip yenilenmesi, deprem güvenliği için hayati önem taşıyor.
- Yeni Binaların Katı Standartlara Göre İnşa Edilmesi
1923 Büyük Kanto Depremi ve takip eden diğer felaketler, Japonya’da yeni binaların inşa standartlarının kökten değişmesine neden oldu. 1981 sonrasında geliştirilen katı yönetmelikler sayesinde, sismik izolasyon ve enerji sönümleyiciler gibi ileri teknoloji yöntemleri zorunlu hale geldi. Bu sayede Kobe (1995) ve Tōhoku (2011) depremlerinde modern binalar çok daha az hasar aldı.
1981 ve Sonrası Yapı Yönetmelikleri: Yeni binaların yüksek deprem dayanıklılığına sahip olmasını zorunlu kılan bu kurallar sayesinde, özellikle 1995 ve 2011 depremlerinde inşa edilen yapıların büyük bölümü ayakta kaldı.
Sürekli Gözden Geçirme: Japonya, her büyük depremin ardından yönetmelikleri güncelleyerek daha da sıkı standartlar getirdi. Böylece yeni inşaatlar, sürekli gelişen teknolojileri kullanarak güçlendirildi.
Ülkemizde de yeni yönetmeliklere tam uyum, gelecek nesilleri korumanın en etkili yolu olacaktır.
- Toplumsal Bilinçlendirme ve Eğitim
Tōhoku Depremi sonrası Japonya, erken uyarı sistemlerini geliştirirken halkın afet bilincini artırmak için de yoğun eğitim çalışmaları yaptı. Deprem tatbikatları, okullarda afet eğitimleri ve toplu uyarı mesajlarıyla herkes ne yapacağını bilir hale geldi.
Halk Eğitimi ve Farkındalık: Geniş kapsamlı eğitim programları, afet hazırlık günleri ve çeşitli eğitim materyalleriyle halkın depreme hazırlıklı olması sağlandı.
Erken Uyarı Sistemleri: Deprem anında yapılması gerekenler hakkında yoğun bilgilendirme kampanyaları düzenlendi ve erken uyarı sistemleri yaygınlaştırıldı.
Türkiye’de de deprem bilincini erken yaşta benimsetmek ve düzenli tatbikatlarla bunu pekiştirmek, olası afetlerde can kayıplarını en aza indirecek en önemli etkenlerden biridir.
Kaynakça
- Ministry of Land, Infrastructure, Transport and Tourism (MLIT), Japan: https://www.mlit.go.jp/en/
- Japan Meteorological Agency (JMA): https://www.jma.go.jp/jma/indexe.htmljma.go.jp
- National Research Institute for Earth Science and Disaster Resilience (NIED): https://www.bosai.go.jp/e/index.htmljma.go.jp+3bosai.go.jp+3Wikidata+3
- United Nations Office for Disaster Risk Reduction (UNDRR): https://www.undrr.org/undrr-homepageUNDRR
- Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD): https://www.oecd.org/en.htmlOECD
- Okada, N., Ye, T., Kajitani, Y., Shi, P., & Tatano, H. (2011). The 2011 Eastern Japan Great Earthquake Disaster: Overview and Comments. International Journal of Disaster Risk Science, 2(1), 34–42. https://www.researchgate.net/publication/257807253SpringerLink+1ResearchGate+1
- Tokyo Metropolitan Government – Disaster Preparedness Tokyo (PDF): https://tokyo-resilience.metro.tokyo.lg.jp/assets/pdf/DisasterPreparednessTokyo.pdftokyo-resilience.metro.tokyo.lg.jp+1bousai.metro.tokyo.lg.jp+1
- Building Research Institute (BRI), Japan: https://www.kenken.go.jp/english/6sense+3KenKen+3Wikidata+3
- World Bank. (2012). Learning from Megadisasters: Lessons from the Great East Japan Earthquake. https://documents1.worldbank.org/curated/en/478711468038957554/pdf/Learning-from-Megadisasters-lessons-from-the-great-east-Japan-earthquake.pdfWorld Bank
- Japan Architectural Review – Wiley Online Library: https://onlinelibrary.wiley.com/journal/24758876Wiley Online Library+1Wiley Online Library+1
- Journal of Structural Engineering | ASCE Library: https://ascelibrary.org/journal/JSENDHASCE Library+1ASCE Library+1
- Earthquake Engineering Research Institute (EERI): https://www.eeri.org/